Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/17538 E. 2014/19240 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17538
KARAR NO : 2014/19240
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/182705
Mahkemesi : İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/05/2012
Numarası : 2012/31 – 2012/465
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 23/06/1988 gün 391 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen İzmir ili, Konak ilçesi, Cumhuriyet Bulvarı üzerindeki B.. K.. Hanı’nın alt katında bulunan 48/A numaralı dükkanın giriş cephesinin yola bakan dış kısmına saç levhalar ile üst kısmına 4×0.70 m. ebatlarında reklam tabelası asıldığından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, mahkeme tarafından, bahse konu uygulamaların, fiziki ve inşai müdahale kapsamında değerlendirilmeyeceği gerekçe gösterilerek, sanığın beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında geri dönüşümü mümkünolmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği;
Bu kapsamda, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmasında, bahse konu dükkanı 7 yıldır işletmekte olduğuna ilişkin beyanı karşısında, öncelikle, mahallinde tekrar, 09/04/2012 tarihinde yapılan keşifte görevlendirilenlerin dışında,inşaat mühendisi, arkeolog ve fen bilirkişisinin katılımı ile keşif icra edilerek, suçu konu uygulamalar tek tek tespit edilip, yapıda kullanılan malzemelerin eskiliği, renkteki solmalar ve yıpranma durumu dikkate alınarak, suça konu uygulamaların yapılış tarihleri hususunda rapor alınıp, bu şekilde sanığın dava konusu uygulamaları zamanaşımı süresi içerisinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği, ayrıca inşai müdahale gerçekleştirilen yapının korunması gerekli kültür varlığı vasfında olduğunun sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile izinsiz olarak yapılan uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi; taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda,sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması; bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle İlçe Belediye Başkanlığı bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’ nun bulunmadığının anlaşılması halinde, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle İlçe Belediye Başkanlığı bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun bulunduğunun anlaşılması halinde, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin; eksik araştırma ve hatalı değerlendirilmelerle, yazılı şekilde sanığın beraatına ilişkin hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.