Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/17406 E. 2014/19139 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17406
KARAR NO : 2014/19139
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/185568
Mahkemesi : Artova Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/04/2012
Numarası : 2011/31 – 2012/18
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ile üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/11/2007 gün ve 167/222 sayılı kararında belirtildiği üzere Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet savcılarının yargı çevresindeki Asliye ve Sulh Ceza Mahkemeleri’nin hükümlerine karşı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, 05/04/2012 tarihinde verilen hükme karşı üst Cumhuriyet savcısınca 17/04/2012 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmemiştir.
Katılan vekilinin ve üst Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, hakkında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık M.D. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamı dışında kalan tanık A. K. ait tarlada, kuzeyden güneye 60-70 cm ve doğudan batıya 165 cm derinliğinde çukur açtığı, her ne kadar sanık aşamalarda verdiği benzer ifadelerde suçlamayı kabul etmeyerek, kazı eylemini gerçekleştirmediğini beyan etmiş ise de; diğer sanık M.. D..’ın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, sanık S. ile birlikte Ö. mevkine giderek kazı yaptıklarını, kafatası dışında herhangi bir şey bulamadıklarını beyan ettiği, tarla sahibi A. K. kardeşi olan tanık İ. K. da yine kolluk ifadesinde, sanıkların birlikte ağabeyine ait tarlayı kazdıklarını kendisine sanık M. söylediğini belirttiği, tutanak tanığı M.. S..’ın kovuşturma aşamasındaki beyanında ise, sanık M. suçlamayı kabul ederek kazıyı diğer sanık S. ile birlikte yaptıklarını söylediğini dile getirdiği, dosya kapsamındaki beyan, bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; suçunu ikrar eden ve bu nedenle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı tesis edilen sanık M. suçlamayı kabul etmeyen diğer sanık S. suç isnadında bulunmasını gerektirecek şekilde husumet içerisinde olduğuna dair herhangi bir iddia ya da delil mevcut olmadığı, bu bakımdan sanık S., üzerine atılı “kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma” suçundan 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.