Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/17322 E. 2014/14417 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17322
KARAR NO : 2014/14417
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/175774
Mahkemesi :Kayseri 2. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :18.03.2013
Numarası :2012/793 – 2013/561
Suç :Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olaydan 44 dakika dakika sonra alınan kan numunesi üzerindeki inceleme sonucuna göre 81 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, olay günü gece saat 01:15 sularında açık havada, meskun mahalde, orta refüjle bölünmüş, tek yönlü ancak yolun diğer platformundaki yol çalışması nedeniyle trafiğin tek bölümden iki yönlü olarak verildiği, yüzeyi kuru, asfalt kaplama, hafif eğimli, düz yolda idaresindeki otomobille seyir halindeyken, aksi kanıtlanmayan savunmasına göre, seyir istikametine göre sol taraftan yola girerek karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya çarpmamak için manevra yaptığı esnada aracını mıcıra kaptırması ve yol dışı kalması şeklinde gelişen olayda; sanıktaki alkol derecesinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine ve kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğine dair bir bulgu, sanığın dışa yansıyan davranışları ile ilgili bir tespite yer verilmediği, Adli Tıp Kurumu Kayseri Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 11.03.2013 tarihli raporda, sanıkta tespit edilen 81 promil alkolün hafif sarhoşluğa neden olup görme ve karanlığa adaptasyonda bozulma, muhakeme ve karar yeteneğinde bozulmaya, kendine güven hissinde artmaya ve sosyal inhibisyonda azalmaya neden olabileceği gibi herhangi bir belirti vermeyebileceği, bu nedenle kişinin emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare etme yeteneğinin ortadan kaldıracak nitelikte olmadığının belirtilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde TCK’nın 53. maddesinin (1). fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.