Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/17125 E. 2014/21385 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17125
KARAR NO : 2014/21385
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/177320
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 13/03/2012
Numarası : 2010/326 – 2012/258
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “30/07/2009” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan Maliye Hazinesi’ne ait araziye sanık tarafından 400 kamyon hafriyat dökümü yapıldığı iddia edilmiş ise de; sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, hafriyat dökümü ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, kendi kullanımındaki taşınmaza veya başka herhangi bir yere hafriyat döktürmediğini, hafriyat dökümüne engel olmak için kullanmakta olduğu taşınmazı çevirmeyi bile düşündüğünü beyan ettiği, dosya içerisinde sanığın hafriyat dökümü yaparken suç üstü yakalandığına dair bir tespit bulunmadığı gibi, suça konu hafriyatın sanık tarafından döküldüğünü gören ya da bilen tanıkların da mevcut olmadığı, olay yerinde 25/09/2010 tarihinde yapılan keşif sonrası fen bilirkişinin düzenlediği 26/11/2010 tarihli raporda, toprak ve moloz döküldüğü iddia olunan yerlerin, Maliye Hazinesi adına tapu siciline tescil edilen … ada, 27, 35, 10, 9 ve 8 parseller ile sanığın kullanımındaki 11 parsel üzerinde bulunduğunun belirtildiği, aynı bilirkişi raporunda mevcut kroki incelendiğinde, hafriyat dökümü yapılan arazinin, sanığın kullanmakta olduğu 11 parselin bir kısmını da kapsayan çok geniş bir alan olduğunun görüldüğü, sözü edilen alanın bilirkişi raporunda 4.500 metre kare olarak ifade edildiği, sanığın, kendi kullanımındaki taşınmaz üzerine ya da yine hazineye ait olup başka şahıslar adına kadastro tespiti yapılan parsellere hafriyat döktüğüne veya döktürdüğüne dair savunmasının aksine delil bulunmadığı, dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelere dayanılarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilemeyeceği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.