YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17020
KARAR NO : 2014/10626
KARAR TARİHİ : 02.05.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/144591
Mahkemesi : Malatya 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/03/2013
Numarası : 2011/961- 2013/229
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sürücü belgesi bulunmayan sanığın, motosiklet ile gündüz vakti, 7 metre genişliğindeki iki yönlü yolda, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu karşı yönden gelen aracın şeridine girerek, araca çarpması sonucu kendisinin yaralandığı ve araçta maddi hasara neden olduğu olayda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun kasten işlenen tehlike suçu olduğu, ayrıca sürücü belgesiz araç kullanan sanığın emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olduğuna veya araç kullanmayı bilmediğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığı gibi, sürücü belgesiz araç kullanmanın atılı suçun unsurları arasında da yer almadığı, bu itibarla, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, adli sicil kaydına göre hapis cezası bulunmayan sanık hakkındaki 25 gün hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.