YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16675
KARAR NO : 2014/8023
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/180114
Mahkemesi : Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17.02.2012
Numarası : 2010/755-2012/82
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli ve üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Oluşa ve dosya kapsamına göre, sürücü belgesiz olan sanığın idaresindeki aracı ile, meskun mahalde, iki yönlü dokuz metre genişliğindeki yolda seyir halindeyken, yolun hafif virajlı kısmına geldiğinde, devamlı yol şerit çizgisi ile “50 km hız sınırı” ve “viraj” tabelası olmasına rağmen, önünde aynı yönde seyir halinde bulunan başka bir aracı geçmek amacıyla karşı şeride yöneldiğinde, karşı yönden gelen mağdur Hakan’ın idaresindeki araçla çarpışması şeklinde gerçekleşen olayda, bilinçli taksir koşulları oluşmasına rağmen TCK’nın 22/3 maddesinin uygulanmaması,
2-Sanığın taksirli eylemi nedeniyle biri kemik kırığı oluşacak şekilde olmak üzere üç kişinin yaralandığı, mağdurlardan H.. Y.. ile T.. A..’ın ise kovuşturma aşamasında şikayetlerinden vazgeçtiği ve sanığın dördüncü duruşmada haberdar olduğu bu vazgeçme beyanlarına yönelik açıkça bir itirazının bulunmadığı, şikayetten vazgeçenlerin yaralanmalarının TCK’nın 89. maddesinin ilk fıkrası kapsamında kaldığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin TCK’nın 89/1-2-b maddesi kapsamında kalması nedeniyle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
3-Sanık hakkında hükmedilen 5 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi, keza bir gün karşılığı adli para cezasının belirlenmesine yasal dayanak oluşturan TCK’nın 52/2. maddesi ile adli para cezasının taksitlendirilmesine yasal dayanak oluşturan TCK’nın 52/4 maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/2-3-4. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli ve üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepleren dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.