Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/16369 E. 2014/6323 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/16369
KARAR NO : 2014/6323
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/176476
Mahkemesi : Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/04/2012
Numarası : 2011/845 -2012/356
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ve lehe hükümlerin uygulanmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
Kolluk aşamasında; müşteki İbrahim, kendisinin yaralanmadığını beyan etmesi, ayrıca olaydan sonra müştekinin alınan doktor raporunda da herhangi bir patolojiye rastlanmadığının belirtilmesi karşısında; olayda sadece K.. Ö..’ın yaralanmasından dolayı sanık hakkında TCK’nın 89/1. maddesinden mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, suç vasfının değerlendirmesinde hata edilerek birden fazla kişinin yaralandığından bahisle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre de ;
TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK’nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde yazılı şekilde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanığın ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.