Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/15674 E. 2014/20181 K. 17.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15674
KARAR NO : 2014/20181
KARAR TARİHİ : 17.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/168942
Mahkemesi : İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 07/02/2012
Numarası : 2010/128-2012/39
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile tescilli kentsel sit alanı içerisinde kalan ve İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 08/04/1988 tarih ve 422 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, A.. Mescit mahallesi, Ş.. sokağı, …. ada, .. parselde, sanığın, beyanına göre 2009 yılının Eylül ayından beri kiracı olduğu ve bu parselde cafe-restaurant işlettiği, sanığın sit alanı içerisinde bulunan tescilli bina için Koruma Bölge Kurulu’ndan veya Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosundan (K…) izin almadan pencere ve kapı doğramalarını değiştirdiği, boya badana yapıp, zemini değiştirdiği, bu durumun keşif sonrası düzenlenen 01/11/2011 tarihli inşaat bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dahil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmi Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dahil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; suça konu taşınmaza ait tapu kaydı ve kira sözleşmesi dosyaya celp edilip, dava konusu yerin tescilli kültür varlığı olduğunun sanık tarafından bilinip bilinmediği saptanarak, sanığın suç kastı tespit edilip, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda, tescilli yapıya dava konusu müdahaleler nedeniyle herhangi bir şekilde zarar verilip verilmediği konusunda bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, bu kapsamda mahallinde tekrar keşif icra edilip, sanık tarafından izinsiz olarak yapılan uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması; bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması; Beyoğlu Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma, uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4. maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.