Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/15539 E. 2014/14575 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15539
KARAR NO : 2014/14575
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/154601
Mahkemesi : Ankara Batı (Sincan 4.) Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/03/2012
Numarası : 2011/108 – 2012/228
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Olay tarihinde saat 10:30 sıralarında, 1975 doğumlu ölenin, sanığın müteahhidi olduğu inşaatın giriş katının yaklaşık 7-8 m yüksekliğindeki tavan ve yan duvarını boyamak için, daha önceden kurulmuş yaklaşık 6 m yüksekliğinde ve 3 m genişliğindeki iskele üzerine konulmuş 2 adet kalasın üzerinde çalışırken sert zemine yan düştüğü, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığı, Acil Servise 112 tarafından arrest olarak getirildiği, entübe olduğu ve resusitasyona başlandığı, fakat ex olduğu, sol kaş üstünde 3 cm’lik kesi, sağ tıbia üstünde 3X2 cm’lik dermoabrazyon, sol diz üstünde 1X2 cm’lik dermoabrazyon, sol tıbia üstünde 3X2 cm’lik dermoabrazyon tespit edildiği, hastanın tüm müdahalelere rağmen saat 10:55 te öldüğü, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından 23.06.2010 tarihinde düzenlenen raporda, otopside tespit edilen tarvmatik lezyonların ölümü meydana getirir nitelikte olmadığı, mevcut bulgulara göre kesin ölüm nedeninin belirlenemediğinin ifade edildiği, 30.11.2011 günlü raporda da kişinin ölüm nedeni belirlenemediğinden 13.08.2009 günlü olay ile ölüm arasında illiyet bağı olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, ölenin eşi A.. K..’ün de eşinin ölümüne sebep olacak rahatsızlığı veya hastalığı olmadığını beyan etmesi karşısında, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilerek, ölenin kesin ölüm sebebinin belirlenerek sonuca göre, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.