YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15132
KARAR NO : 2014/16539
KARAR TARİHİ : 03.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/170204
Mahkemesi : Şavşat Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26/12/2012
Karar Tarihi : 26/12/2012
Numarası : 2010/55 E. 2012/110 K.
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı ve temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar, sanık tarafından, temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
26/12/2012 tarih 2010/55 E. ve 2012/110 K. sayılı mahkumiyet hükmünün sanığın savunmasının alındığı MERNİS’te kayıtlı adresine Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca 6/2/2013 tarihinde yapıldığı ve sanığın hükmü 15/02/2013 tarihinde temyiz ettiği, mahkemece 14/3/2013 tarihli ek kararla, temyiz isteminin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle sanığın temyiz isteminin reddine karar verildiği, 02/04/2013 tarihinde tebliğ edilen ek kararı ise sanığın aynı gün temyiz ettiği, asıl hükme ilişkin tebligata haber verilen komşunun kimliği belirtilmediğinden tebliğ şerhinde açıkça belirtilmediğinden tebligatın Kanunun 21. maddesinde öngörülen usule uygun kabul edilemeyeceği anlaşılmakla; sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin CMK’nın 40. maddesi de gözetilerek süresinde yapıldığının kabulü gerektiğinden, Şavşat Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/3/2013 tarihli 2010/55 E. 2012/110 K. sayılı temyiz isteminin süreden reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik incelemeye ve kusura ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-22/8/1944 doğumlu olan ve suç tarihinde 65 yaşını doldurmayan sanık hakkında TCK’nın 51/1- 2. cümledeki yaş şartının gerçekleşmemesi nedeniyle, hükmedilen 2 yıldan fazla sonuç cezanın ertelenmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi,
2-Hükmedilen hapis cezasının, suçun taksirli suç olması nedeniyle TCK’nın 50. maddesinin 4. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olduğu ve sanık hakkında TCK’nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmayarak, ”TCK 51/1. maddesinin uygulanması ve kanuni imkansızlıklar nedeni ile” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesinde sayılan seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve üst cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/07/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.