Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/15033 E. 2014/5849 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15033
KARAR NO : 2014/5849
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

Tebliğname No : 4 – 2011/105881
Mahkemesi : Konya 6. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/10/2010
Numarası : 2010/684-2010/1476
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanık hakkında düzenlenen 01.03.2010 tarihli iddianamede; sanığın, aralarında resmi olarak verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadığı; ancak, fiilen ayrı oldukları dönemde, resmi nikahlı eşi katılana ait facebook hesabının daha önceden bildiği şifresini kullanmak suretiyle bilişim sistemindeki katılana özel kısma girip, buradan temin ettiği katılana özel bilgi ve fotoğrafları görülmekte olan boşanma davasına delil olarak sunduğunun iddia edilmesi karşısında,
Sanığın eyleminin, kanıtlanması halinde, TCK’nın 134/2-1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabileceği, TCK’nın 134/2-1. maddesinde, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki düzenlemeye göre, “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.