Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14989 E. 2014/7161 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14989
KARAR NO : 2014/7161
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/138244
Mahkemesi : İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/11/2011
Numarası : 2009/490-2011/1160
Suç : Kişisel verilerin kaydedilmesi

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Dosya kapsamına göre; katılanın, bilgisi ve rızası dışında, adına bir arkadaşlık sitesinde üyelik işlemleri yapılarak, elektronik posta adresi oluşturulan sitede, tanışma ve görüşme isteğini içerir elektronik iletiler gönderilip, başka kişilere, cep telefonu numarasının verilmesi nedeniyle tanımadığı kişilerin 2007 yılı Haziran ayından itibaren kendisini telefonundan arayarak arkadaşlık isteğinde bulundukları iddiasını içeren şikayet dilekçesi üzerine başlatılan adli soruşturma kapsamında, katılanın şikayet dilekçesinde geçen arkadaşlık sitesindeki üye profiline ilki 01.06.2007 günü saat 22.04’te ve sonuncusu 02.06.2007 günü saat 11.47’de olmak üzere, sanığın abonesi olduğu telefona bağlı IP adresinden giriş yapıldığının belirlendiği olayda,
Sanığın, resmi nikahlı eşi tanık E.. A..’in kendisini katılanla aldatması ve katılanla beraber yaşamaya başlamalarından dolayı eşi aleyhine boşanma davası açıp, katılanın kullanımındaki cep telefonuna 31.05.2007 günü 20.25’te, “Neden benle konuşmaktan korkuyorsun yoksa evli çocuklu adamlarla olmaya alışık değil misin yanlış yapmadığını düşünüyorsan neden kaçıyorsunki”, 01.06.2007 günü saat 20.21’de, “kızım babasına senin neden beğendiğini soruyor resminde seni çok çirkin bulmuş muamelenden başka bir özellik bulamadık varsa bildirirmisin ltf.”, 03.06.2007 günü saat 18.47’de, “kızlarım babalarının yanında şimdi ayrıldı, koş hemen yat altına” şeklinde mesajlar gönderdiğine ilişkin savunması ve sanık ile tanık E.. A.. arasındaki boşanma davasının 03.07.2006 tarihinde açılmış olması karşısında, şikayete konu arkadaşlık sitesindeki üye profilinin oluşturulduğu 01.06.2007 tarihinde, sanık ve tanık E.. A..’in fiilen bir arada olmadıkları ve sanık tarafından tanık E.. A..’in katılan aleyhine iddiaya konu eylemi gerçekleştirilmesini gerektiren makul ve mantiki bir sebep ileri sürülmediği nazara alındığında, sanığın, olay tarihinde, evinde, aynı modemle internet hizmeti aldıkları dört adet bilgisayardan biri kullanılarak eşi tarafından söz konusu üye profilinin oluşturulmuş olabileceğine dair kendisini cezalandırılmaktan kurtarmaya yönelik, inandırıcılıktan uzak, soyut savunmalarına itibar edilemeyeceği, katılanın, özde değişmeyen, maddi delillerle ve tanık E.. A..’in anlatımlarıyla doğrulanan samimi beyanlarına nazaran, iddiaya konu eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmakla,
Katılanın, aktif kullanımında olan, herkes tarafından bilinmeyen veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı telefon numarasını, rızası dışında, başkalarının bilgisine sunan sanık hakkında TCK’nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle, sanığın beraatine karar verilmesi, kanuna aykırı,
2- Hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.