Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14956 E. 2014/26461 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14956
KARAR NO : 2014/26461
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/174180
Mahkemesi : Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06/11/2008
Numarası : 2007/571 – 2009/585
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, temyize gelmeyen sanık K.. T.. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, Musacalı Köyü, Kuşaklıtepe Mevkiinde bulunan, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 09/07/1997 tarih ve 6930 sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanunun 6.maddesi kapsamında, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tespit ve tescil edilen, Kuşaklıtepe Tümülüsünde daha önce 2 metre genişliğinde, 6 m derinliğinde kazılmış olan çukuru 120 cm daha kazarak tümülüste tahribata neden oldukları,
Tümülüste kazı yaptıklarının farkında olup, eylemleri nedeniyle tümülüsün zarar görebileceğini bilecek durumda olan sanıkların, kültür varlığına zarar verme kastı ile hareket etmediklerinin kabul olunamayacağı, izinsiz kazı yapmak suretiyle korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına zarar veren sanıkların, tek bir eylem ile 2863 sayılı Kanunun hem 65/a, hem de 74/1 maddesini ihlal etmiş oldukları, bu durumda 5237 sayılı TCK’nın 44/1 maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılmalarının zorunlu olduğu, 5728 sayılı Kanun değişikliği öncesinde ve sonrasında 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesinde öngörülen yaptırımın, aynı Kanunun 74/1 maddesinde öngörülen yaptırımdan daha ağır olduğu, bu nedenle mahkemece sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesine göre hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede, sanıkların 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinden bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, beraatlerine karar verilmesi gerektiğine, haklarında 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesinin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 65/a maddesinde, “iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyar liradan on milyar liraya kadar adli para cezası” öngörüldüğü, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 5728 ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanunlarla yapılan değişik sonrası ise hapis cezası süresi aynı kalmakla birlikte adli para cezasının azami haddinin beş bin gün olarak belirlendiği, 5237 sayılı TCK’nın 52/1 maddesi uyarınca adli para cezasının beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olamayacağı hususu ile sanıklar hakkındaki cezanın teşdiden tayin edildiğine dair bir gerekçe bulunmadığı da dikkate alındığında, 2863 sayılı Kanunun 5728 ve 6498 sayılı Kanunlar ile değişik 65/1 maddesinin sanıklar lehine olduğu gözetilmeksizin, yine 5728 ve 6498 sayılı Kanunlar ile 2863 sayılı Kanunda getirilen değişiklikler tartışılıp lehe kanun değerlendirmesi yapılmaksızın hüküm tesisi,
2-5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmü, 51. maddesindeki ertelemeye ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi hükmünün sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, bu itibarla sabıkaları bulunmayan, aşamalarda alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçu işlediklerini samimi bir şekilde ikrar eden, yargılamayı sürüncemede bırakacak bir davranışları ile dosyaya yansıyan olumsuz kişilikleri belirlenemeyen sanıklar hakkında “suçtan pişmanlık duyduklarına dair bir gözlemimiz bulunmadığından” şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile takdiri indirim maddesinin uygulanmasına, cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.