Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14925 E. 2014/18751 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14925
KARAR NO : 2014/18751
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/140058
Mahkemesi : Alaçam Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 20/10/2011
Numarası : 2009/44-2011/216
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kolluk kuvvetlerince düzenlenen 07/10/2008 tarihli olay ve yakalama tutanağında, H. K. isimli şahsın, evinin alt katında izinsiz kazı yapıldığı yönündeki ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinin, evin giriş boşluğunun hemen karşısında bulunan oda içerisinde, kapı dibinde yaklaşık 4 – 4.5 m derinliğinde, 1 – 1.5 m genişliğinde bir çukur görüldüğünün, odanın ortasına çok miktarda toprak yığılmış olduğunun, çukur içerisinde ve toprak yığını üzerinde kazı aletleri bulunduğunun, sanıklar M.. K.., E.. Ç.., Z.. D.. ve M.. K..’ün de olay yerinde olduklarının belirtildiği, sanıkların aşamalarda verdikleri benzer ifadelere göre, sanık M. A. babasından kalan suça konu evdeki su sızıntısından dolayı yüzeye pis su çıkması nedeniyle adı geçen sanığın, amcasının oğlu olan sanık H.. K..’den, sızıntıyı önlemek için çalışacak iki işçi bulmasını istediği, bunun üzerine sanık Hikmet’in, sanıklar E. ve Z. ile anlaşarak onları sanık M. A. evine götürdüğü, sanık M. da o esnada bahse konu evde bulunduğu, birlikte evin tabanını kazdıkları ve çalışmaya ara verdikleri sırada da kolluk kuvvetlerince yakalandıkları;
Soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan Murat Köy’ün, rahatsızlığından dolayı amcası H. K. ziyarete gittiğinde, evin alt katının içerisinde sanıklar E. M., Z. ve M.A. gördüğünü, ortalarında yeni kazılmış bir çukur bulunduğunu ve sanıkların çukurun etrafında ayakta çay içmekte olduklarını beyan ettiği, keşifte ifadesi alınan tutanak tanığı E.K. da, olay yerinde gördükleri çukurun, evde tadilat yapılıyor hissi uyandırmayacak kadar derin olduğunu söylediği;
Olay yerinde keşif yapılmış ise de, binanın kilitli olduğu gerekçesiyle evin içine girilemediğinden, kazı mahalline ilişkin tespitlerde bulunulamadığı, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 25/01/2011 tarihli raporda, suça konu evin üzerinde yer aldığı taşınmazın, Samsun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23/07/2008 tarih ve 1739 sayılı kararı ile tescilli kentsel sit alanı içerisinde kaldığının belirtildiği anlaşılmakla;
Olay ile ilgili olarak düzenlenen kolluk tutanağı ve ekindeki fotoğraflar ile dosya kapsamında yer alan diğer tüm beyan, bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların, sanık M. A. ait evdeki su sızıntısından dolayı kazı yaptıklarına dair savunmalarının inandırıcılıktan uzak ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira, ikamet edilmeyen bir evdeki su sızıntısının tamiri için 4 – 4.5 m derinliğinde çukur kazılmasının maddi gerçeklerle örtüşmediği, suça konu evin bulunduğu bölgenin kentsel sit alanı olarak ilan edildiği de dikkate alındığında, sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma suçundan 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.