Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14710 E. 2014/18561 K. 24.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14710
KARAR NO : 2014/18561
KARAR TARİHİ : 24.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/143048
Mahkemesi : İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17/02/2012
Numarası : 2010/694 – 2012/129
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21/01/2009 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 02/03/2009 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 06/01/1988 gün, 7 numaralı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ….mahallesi, .. caddesi, .. ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde izin almadan ön cephesi korunmak suretiyle iç kısımlarını betonarme vasıfta yenilediği, arka bahçe kısmında tüm katlarda inşaat alanına ilaveler yaptığı, arka bahçenin arkasında bulunan başka bir gayrimenkulün geçit hakkına tecavüz ederek ayrıca çekme katın önündeki yaklaşık 15 m2 teras alanını ahşap malzeme ile kapatıp, çekme kata ilave yaparak müdahalede bulunduğunun tespit edildiği, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmalarında, bahse konu yapının tescilli olduğunu bildiğine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmaması karşısında; öncelikle, suça konu taşınmaza ait tapu kaydı, beyanlar hanesi görünecek şekilde dosyaya getirtilip, beyanlar hanesine
korunması gerekli kültür varlığı şerhinin işlenmiş olup olmadığı araştırılıp, var ise şerhin hangi Kurul kararına istinaden konulduğu, sanığın suça konu taşınmazı belirtilen şerhi görebileceği bir tarihte edinip edinmediği, edinme tarihi şerhten önce olsa dahi durumdan haberdar olmasını sağlayacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığı, diğer yandan, suça konu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline yönelik 06/01/1988 tarihli Koruma Kurul’u kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, taşınmazın bu niteliğinin çevrede yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği, nihayetinde, müdahale gerçekleştirilen taşınmazın korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı vasfının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespit edilip, ayrıca;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği; bu kapsamda, tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda, mahallinde görevlendirilen bilirkişi heyetinden zararın niteliği konusunda ek rapor alınıp, suça konu taşınmaza sanık tarafından yapılan uygulamalarla ilgili olarak, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda; sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi Bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun bulunmadığının anlaşılması halinde, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi Bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun bulunduğunun anlaşılması halinde, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması, gerektiği gözetilmeksizin; eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.