Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14526 E. 2014/13412 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14526
KARAR NO : 2014/13412
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/137476
Mahkemesi : Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/02/2012
Numarası : 2010/368-2012/81
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayladığı Koruma Amaçlı İmar Planı’nda kentsel sit alanı içerisinde yer alan ve 2. grup korunması gerekli taşınmaz olarak kabul edilen Balıkesir ili, … ilçesi, … mahallesi, 54 ada, 1 sayılı parselde bulunan binanın, yargılama neticesinde mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık A.. K.. adına kayıtlı olduğu, kararı temyiz incelemesine gelmeyen A.. K..’nın 2 katlı, betonarme binasının restorasyonu için mimar olan sanık F.. A.. ile anlaştığı, Ayvalık Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’ndan alınan 27.05.2008 tarihli onarım ön izin belgesinin, çatı, doğrama, döşeme ve duvarlarda tamirat için verildiği, dolayısıyla basit onarımların yapılabileceği ve esaslı değişikliklerin bu izin belgesi ile yapılamayacağı, ancak 12.09.2008 tarihinde Ayvalık Belediyesi görevlilerince olay yerinde yapılan denetimde, basit onarım kapsamında kalmayan kimi uygulamaların yapılmış olduğunun tespit edildiği ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 13.03.2009 tarih ve 4491 sayılı kararıyla suç duyurusunda bulunulduğu, sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, olay yerinde yapılan 27.05.2011 tarihli keşfe iştirak eden inşaat mühendisi bilirkişinin 12.10.2011 tarihli raporundan da anlaşılacağı üzere, basit onarım kapsamında kalan tavan ve çatı kaplaması ile sıvaların onarımı dışında 1. katın döşeme tabliyesinin tamamiyle kaldırılmasının esaslı onarım kapsamında bulunduğu, böylece sanığın kentsel sit alanı içerisinde kalan ve 2. grup korunması gerekli yapı olan bina için alınan basit onarım sınırını aşarak binada esaslı onarım yaptığı ve üzerine atılı eylemin sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği; ayrıca, tescilli yapı olan binada zararın meydana gelmediğinin tespiti halinde, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceğinden, suça konu taşınmazın bulunduğu yerde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulup kurulmadığı araştırılıp tespit edilmesinin gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde keşif icra edilerek, sanık tarafından esaslı onarım kapsamında bulunan, 1. katın döşeme tabliyesinin tamamiyle kaldırılmasının tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının belirlenmesi durumunda ise; suça konu taşınmazın bulunduğu yerde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulup kurulmadığı araştırılıp, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,(1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına), 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.