YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14473
KARAR NO : 2014/8160
KARAR TARİHİ : 02.04.2014
Tebliğname No : 12 – 2013/112334
Mahkemesi :Kaş Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi :14.02.2013
Numarası :2012/495 – 2013/101
Suç :Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
İncelenen dosyada; alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında Kaş Devlet Hastanesince düzenlenen 17.08.2012 tarihli adli rapor içeriğinde, orta derecede alkollü olduğunun, araç kullanamayacak durumda olduğunun ve alkolmetreye üflemekten imtina ettiğinin belirtilmesi, müşteki M.. A..’in kaza sonrası dışarı çıktığında sanığı aşırı derecede alkollü gördüğünü ifade etmesi ve kazanın meydana geliş şekli itibariyle sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hükmün gerekçesinde, sanık üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kabul edilmesine karşın hükümde sanığın atılı suçu işlediği sabit görülmediği gerekçe gösterilerek beraate hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.