Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14119 E. 2014/18951 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14119
KARAR NO : 2014/18951
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/109627
Mahkemesi : Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/03/2011
Numarası : 2010/289 – 2011/294
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Diyarbakır il merkezinde bulunan ve kentsel sit alanı içerisinde kalan, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait, 36 pafta, 157 ada, 97 sayılı parsel üzerinde bulunan Hasan Paşa Hanı’nın tescilli kültür varlığı olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğü görevlilerince yapılan tespitte, tescilli binanın Z39(şimdiki 15) numaralı bağımsız bölümünün dış cephesinin izin alınmadan ahşap malzeme ile kaplandığının tespit edildiği ve V.. D.. Bölge Müdürlüğü’nce sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, her ne kadar davaya konu yerde bir dönem kiracı olan sanık F.. P.. hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ve yargılama neticesinde sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanık F.. P..’ın ifadelerinde, bahse konu yerde bir dönem kiracı olduğunu ancak davaya konu ahşap kaplamayı kendisinin yaptırmadığını, kendisinden sonra kiracı olan kişinin bu uygulamaları yaptığını beyan ettiği, 19.07.2010 tarihli olay yeri keşfinde beyanı alınan tanık M. T. ifadesinde, bu iş yerini 2,5 senedir kendisinin işlettiğini ve davaya konu ahşap kaplamayı kendisinin yaptırdığını beyan ettiği, tüm bu nedenlerle davaya konu izinsiz uygulamaları kimin yaptırdığı tam olarak tespit edilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan müdahalenin yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihi ve arkeolog bilirkişilerin katılımı ile yeniden keşif icra edilerek, izin alınmadan tescilli binanın ilgili bölümünün dış yüzeyinin ahşap ile kaplanması eyleminin, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca
cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilat ve uygulamaların ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.