Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/14044 E. 2014/16007 K. 27.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14044
KARAR NO : 2014/16007
KARAR TARİHİ : 27.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/127888
Mahkemesi : Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28/02/2012
Numarası : 2011/230 -2012/38
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay gecesi S.. B..’nın idaresindeki otomobille, seyrettiği sokaktan ışıksız T kavşakta ana caddeye çıkıp sola dönmek istediği, ancak ana caddeye çıkışta sola dönüşün yasak olduğu ve sanığın seyir yönüne hitaben kavşak girişinde sola dönülmez ile sağa mecburi yön levhalarının bulunmasına rağmen kestirme olsun diye ters yönden ana caddeye çıkarak sola dönüş yaptığı sırada, kavşakta yolun solundan seyreden ve seyrettiği ana caddede seyir yönüne hitaben 40 km hız sınırı levhası bulunan sanık H.. A..’ın idaresindeki kamyonet ile çarpması sonucu meydana gelen olayda; her ne kadar mahkemece bilirkişi raporları doğrultusunda sanığın hızını mahal ve kavşak şartlarına göre ayarlamaması sebebiyle tali kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, olay yerinde sanığın idaresindeki kamyonete ait olay öncesi ve sonrasına ilişkin toplam 16 metre fren izinin bulunduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aracının mekanik olarak hız tespitinin yapılmadığı gibi, sanığın idaresindeki aracın süratli seyrettiğine dair mahkemenin kabulünü destekler nitelikte bilimsel bir veri bulunmadığı, tespit edilen fren ve sürüklenme izlerinin sanığın meskun mahal hız sınırları üzerinde seyrettiğini ispata yetecek miktarda olmadığı, tüm bu belirlemeler karşısında ve kavşağa kestirme olsun diye ters yönden giriş yaptığını belirten S.. B..’nın idaresindeki araçla çarpışmayı önlemek için alabileceği herhangi bir önlem bulunmayan sanık H.. A..’ın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
Kabule göre de;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının belirtilmemesi; yine sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının paraya çevrilmesi sırasında TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.