YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14018
KARAR NO : 2014/16750
KARAR TARİHİ : 08.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/125204
Mahkemesi : İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 03/10/2011
Numarası : 2009/782-2011/757
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 16.12.1992 tarih ve 4273 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesine karar verilen İstanbul ili, F.. ilçesi, .. ada, .. sayılı parselde bulunan K.. İ.. Camii’nin imamı olan sanık tarafından, izin alınmadan kalem işlerinin yer aldığı duvarlarının boyanarak kalem işlerinin üzerinin kapatıldığı, taban ahşabının sökülüp döşemenin yenilendiği, çatı kiremitlerinin yenilendiği, dış cephenin onarılıp verniklendiği ve kalorifer tesisatı döşendiği, tüm bu uygulamalar için sanığın izin almadığı, İstanbul 4 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince düzenlenen 07.11.2008 tarihli rapordan, Vakıflar Genel Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 24.06.2009 tarihli rapordan ve olay yeri keşfine iştirak eden Sanat Tarihçi ve İnşaat Mühendislerinden alınan 22.12.2010 tarihli rapordan anlaşılacağı üzere, yapılan uygulamaların ilgili Koruma Bölge Kurulu’ndan alınacak izin ve uygun bulunacak projeler doğrultusunda yapılabileceği, uygulamaların fiziki ve inşai müdahale niteliğinde olduğu, bu nedenlerle tescilli kültür varlığı olduğunu bildiği camiide esaslı tadilat niteliğindeki inşai faaliyetleri için izin almayan sanığın suçunun sabit olduğu anlaşılmakla;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde yeniden keşif icra edilerek, sanık tarafından izinsiz yaptırılan
tadilatların ve uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, beraat hükmünün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.