Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/13898 E. 2014/10767 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13898
KARAR NO : 2014/10767
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/285592
Mahkemesi : Kırşehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 24/09/2012
Numarası : 2011/6 – 2012/404
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- UYAP’tan 25/04/2014 tarihinde alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanık M.. Ç..’ın hükümden sonra 18/02/2013 tarihinde ölmüş olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanıklardan, M.. D..’in olayın meydana geldiği Nisan isimli inşaatın sahibi olduğu, kendisinin İstanbul’da şirket merkezinde kaldığı, diğer sanık M.. Ç..’ın ise bu yerin sorumlusu olduğu, katılanın ise inşaatta işçi olarak çalıştığı, katılanın parke taşı imalatında kullanılan makinede saat 21.30 sıralarında çalıştığı sırada,makineye büyük bir taşın geldiği, katılanın bu taşı çıkartmak amacıyla makinenin içerisine girdiği sırada, makinenin başında bulunan işçi K. Ö.’ın makineyi çalıştırdığı, katılanın ayağının makinenin hidroliğinin kapağına sıkıştığı, kemik kırığı ve duyularında veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması olacak şekilde yaralandığı olayda, işyeri sahibi olan sanık M.. D..’in atadığı sorumlunun yetersizliğine ilişkin herhangi bir belirleme bulunmaması karşısında kendisine atfedilecek bir kusur olmadığı, gözetilmeksizin beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında belirlenen temel cezanın TCK’nın 89/2-a-b maddesine göre artırılması gerekirken, maddenin bentlerinin gösterilmeyerek CMK’nın 232/6 maddesine aykırı davranalması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321 maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi