Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/12893 E. 2013/15800 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12893
KARAR NO : 2013/15800
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 5.424 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde tarih belirtmeden faiz talebinde bulunduğu ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dairemizce benimsenen görüşe göre; asgari ücret üzerinden maddi tazminata hükmedilmiş olması karşısında hesaplamada hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağının dikkate alınmaması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni sayılmamış, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar gözetildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olduğu ve davacının tutuklu olarak yargılanıp beraat ettiği tazminat istemine dayanak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2009 tarih ve 2007/457 esas, 2009/79 karar sayılı ceza dava dosyası ile kararın kesinleşme şerhini içeren onaylı örneğinin dosyaya konulmuş olması ve kararın sahteliğinin iddia olunmaması karşısında, tebliğnamede bu hususlara ilişkin bozma öneren görüşlere iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı (sanık) hakkında 10.03.2009 tarihinde verilen beraat hükmünün temyiz edilmeden 18.03.2009 tarihinde kesinleştiği ve bu tarih itibariyle sanık (davacı) ile müdafii arasındaki vekalet ilişkisinin son bulduğunun kabulü gerektiği,
ceza dava dosyasında sanığı (davacıyı) temsil eden Avukat …’nin, tazminat davası açması yönünde usulüne göre tanzim edilmiş geçerli özel vekaletnamesi olmadan 23.10.2007 tarihinde ceza dava dosyasına ilişkin olarak verildiği anlaşılan vekaletnameye istinaden tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının vekili ile arasında tazminat davası açılması yönünde vekalet ilişkisinin devam edip etmediği ve dava açılmasına muvafakatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi yönünden davacının Türkiye’de oturması halinde usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilerek, aksi halde uluslararası istinabe yoluyla beyanına başvurulmak suretiyle vekil ile arasında tazminat davası açılması yönünde vekalet ilişkisinin devam edip etmediği ve dava açılmasına muvafakatının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, isteme aykırı olarak 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.