Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/12684 E. 2013/15283 K. 05.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12684
KARAR NO : 2013/15283
KARAR TARİHİ : 05.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusursuz olduğuna, mahalli Cumhuriyet Savcısının, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Müşteki ve tanık beyanları ile dosya kapsamındaki delillerden, annesi olan öleni, evde istemeyen ve diğer kardeşlerinin ikametinde kalmasına zorlayan sanığın, ölenle sürekli tartıştığı ve öleni müteaddit kez darp ettiği, olay günü öğle saatlerinde torunu olan tanık … ile birlikte ikametinde bayram temizliği yapan ölenin, cam kenarında bulunan elma artığını çöpe atmak için eline aldığı esnada, sanığın, ölenin elinden aldığı çöpü duvara fırlattığı ve sebepsiz yere ölenin boğazını sıkarak eliyle darp etmeye başladığı; ölenin, tanık Gülşah ve olay mahalline intikal eden ağabeyi tanık Kadir tarafından kurtarıldığı, olaydan sonra, ikametiyle aynı sokakta bulunup iki ev mesafede bulunan diğer oğlu tanık …in evine giden ölenin, gece saat 23:00 sıralarına kadar bu evde kaldığı, daha sonra eşi olan tanık …in, eve çağırması üzerine ikametine dönen ölenin, elinde bira şisesi bulunan sanık tarafından ”Sen ne yüzle geldin, seni burada görmeyeceğim” şeklindeki sözlerle azarlanarak karşılandığı, daha önce sanık tarafından maruz bırakıldığı şiddet olaylarında da yaptığı üzere, oğlu olan sanığın zamanla uslanacağına dair ümidi ve annelik duygusunun tabii şefkatiyle herhangi bir söz söylemeden odasına yönelen ölenin, yatağına uzandığı esnada, sanığın, öleni ite kalka bulunduğu yerden kaldırdığı, el ve ayaklarıyla darp ederek evin avlusuna çıkardığı, buna engel olmaya çalışan babası …e de hakaretlerde bulunarak, babasının karşı koymasından duyduğu infialle ölene yönelik darp eyleminin şiddetini arttırdığı, ölenin, yaşa bağlı şeker, tansiyon ve kalp hastası olduğunu bildiği halde kollarına, bacaklarına, göğüs bölgesine vurduğu, babası olan müşteki …in, diğer oğlu tanık …in ikametine giderek, ”Kurtarın! Seldar, annenizi keseceğim, öldüreceğim! diyerek darp ediyor” şeklindeki sözlerle yardım istediği, sanığın ağabeyi tanık Kadir ve yeğeni tanık Gülşah’ın, olay mahalline giderek öleni, sanığın elinden aldıkları, sanığın içeri girerek kapıyı üzerine kilitlediği, bu esnada ”ben fenalaşıyorum, benim oğlum, kalbime kalbime vurdu, ben artık dayanamıyacağım kötü oluyorum” diyerek bulunduğu yere yığıldığı, ölenin oğlu tanık Şerif’in kalp masajı yapmaya
başladığı, 112 acil yardım ekibine haber verildiği ancak ölenin tüm müdahalelere rağmen olay mahallinde yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanan olayda; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulunca düzenlenen 07/11/2012 tarihli raporda, kronik kalp hastalığı bulunan kişide ölümün, maruz kaldığı darp olayının efor ve stresine bağlı olarak ani kardiyak ölüm sonucu meydana gelmiş olduğu, ölüm ile olay arasında illiyet bağı bulunduğunun belirtildiği, olaydaki yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu belirtilmiş ise de, yukarıda anlatılan oluş nazara alındığında basit tıbbi yaralanmadan söz edilemeyeceği, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 87/4. maddesinde yazılı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; delilleri değerlendirme yetkisinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi hükmüne göre Ağır Ceza Mahkemesine ait olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın tutukluluk halinin devamına, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.