Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/12676 E. 2014/16278 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12676
KARAR NO : 2014/16278
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/94524
Mahkemesi : Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/12/2010
Numarası : 2009/255 – 2010/366
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
02/05/2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 03/02/2009 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde, Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14/01/2000 gün 1041 sayılı kararı ile tarihi sit olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan Afyonkarahisar İli, B… Kasabası, Kurtuluş mahalesi’nde bulunan arazide, Kurul’dan izin alınmaksızın B… Belediye Başkanlığı’na ait iş makineleri ile yol çalışması yapıldığından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın suç tarihinde Büyükkalecik Belediyesi’nde belediye başkanı olarak görev yaptığına ilişkin beyanı karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle Büyükkalecik Belediye Başkanı olup olmadığı hususu araştırılıp, Belediye Başkanı olduğunun anlaşılması halinde, üzerine atılı suçun soruşturma ve kovuşturmasının 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma iznine tabi olduğu, bu kapsamda mahkemece durma kararı verilip soruşturma izni alınması gerektiği gözetilmeyerek, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Suça konu yerin tarihi sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararının onaylı bir örneği dosyaya getirtilerek, görevlendirilen bilirkişiden, davaya konu yerin ölçekli kroki üzerinde gösterilmek suretiyle, sit alanında olup olmadığı hususunda ek rapor aldırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, 3-5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, işlenmesindeki özellikler, kullanılan araç, konusu önem ve değeri, sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınmak suretiyle hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.