Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/12291 E. 2014/10224 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12291
KARAR NO : 2014/10224
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Tebliğname no : 4 – 2011/184092
Mahkemesi : Avanos Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/03/2011
Numarası : 2010/140-2011/87
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, üvey kızı olan katılanın öz babası ile aralarındaki boşanma davasının devam ettiği dönemde, katılanın eski erkek arkadaşıyla rızası dahilinde çektirdiği özel fotoğraflarını, “Kızının Hüseyin’in Kollarında Tatil Resimleri Ektedir” başlığı altında, “Gerçi bu resimlerden çok etkilenecek karakterde değilsin, çünkü sen de kızına ancak bu resimler kadar örnek bir kişiliğe sahipsin, bunlar da gerçekler işte…Bu resimleri görmesi gereken kişiler ve annen, bacıların da görecek” ibareleriyle birlikte resmi nikahlı eşinin elektronik posta adresine gönderdiği olayda,
Katılanın cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntülerini, onun bilgisi ve rızası dışında, babasının görgüsüne sunan sanık hakkında TCK’nın 134/2-1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin atılı suçun manevi unsurunun oluşmadığına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, sanık hakkında belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Sanığın, 28.09.2010 tarihli üçüncü oturumda, hakkında mahkumiyet kararı verilmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmesine ve sanık müdafiinin de müvekkilinin savunmalarına aynen katıldığını beyan etmesine rağmen, 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle CMK’nın 231. maddesinin altıncı fıkrasına eklenen, “Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” düzenlemesine aykırı şekilde, sanık müdafiinin, sanığın hazır bulunmadığı 08.03.2011 tarihli son oturumda alınan, “Müvekkil hakkında cezalandırılması cihetine gidilecekse hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar verilmesini kabul etmiyoruz.” şeklindeki beyanına dayalı olarak, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.