Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/12020 E. 2014/4512 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12020
KARAR NO : 2014/4512
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

Tebliğname no : 9 – 2011/159425
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 18/01/2011
Numarası : 2009/1712 – 2011/15
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanması konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise de; sanığın katılanların zararını giderdiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”nın koşulları oluşmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olan ve katılan S.. K..’in vücut fonksiyonlarına etkisi orta(3.) derecede olan kemik kırığı meydana gelecek şekilde olmak üzere iki kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Taksirli suçlarda, TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin dikkate alınmaması,
3- 12/10/2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 13/10/2009 olarak yanlış gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.