YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1141
KARAR NO : 2014/4079
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname no : 7 – 2011/64743
Mahkemesi : Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06/10/2010
Numarası : 2009/209 – 2010/497
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/11/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, sanığın yetkilisi olduğu A.. P..Liman İşletmeleri Ticaret LTD. şirketi tarafından 04/02/2009 tarihinde Tekirdağ Müze Müdürlüğü’ne yapılan müracaatta, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun
08/12/2006 gün 1118 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan .. pafta.. parsel sayılı taşınmaz üzerine liman inşaatı müddetince kullanılmak üzere, foseptik çukuru ile Türk ve şirket bayrakları için yer tespitinde yardımcı olunması hususunda müracaatta bulunulmasına müteakip 09/02/2009 tarihinde belirtilen taleplerin değerlendirilmesi için suça konu taşınmaz üzerinde Tekirdağ Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından bayrak direkleri için 1,5×1,5 m. ebatlarında 3 adet, foseptik için 2×2 m. ebatlarında bir adet sondaj çukuru açıldığı, düzenlenen raporun, karar alınması için Koruma Kurulu’na gönderildiği, ancak bu süre içerisinde Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı halde sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından bayrak direklerinin dikildiği ve fosseptik çukurunun tuğla ile kapatıldığı ayrıca arazi üzerine parke taşları döşendiği, ağaç dikilip çevresine beton arklar yapıldığı, sit alanında kalan yola mıcır döküldüğünün tespiti üzerine sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından bahse konu araziye foseptik çukuru ve bayrak direkleri dikmek için yardımcı olmaları konusunda Tekirdağ Müze Müdürlüğü’ne müracaat etmesi ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, suç tarihinden daha önce Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/365 sayılı dosyası üzerinde de aynı parsel üzerine sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan kantar yapıldığından bahisle 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kovuşturma yapılması hususları dikkate alındığında, sanığın suça konu taşınmazın sit alanı sınırlarında kaldığını bildiğinin kabulü gerektiği, anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporlarında, belirtilen faaliyetlerin gerek yapım tarzları, gerekse konuları itibariyle fiziki ve inşai müdahale olarak değerlendirilmeyeceğinin belirtilmesi üzerine mahkeme tarafından belirtilen bu rapor hükme esas alınarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından 3. derece arkeolojik sit alanı sınırlarında kalan taşınmaz üzerine bayrak direkleri dikilip, çiçek fidanları arasına moloz artıklarının harçla karıştırılmak suretiyle beton bantlar yaptırılıp, foseptik çukuruna tuğla döşetilip, şantiyeye bağlanan yola mıcır döktürmek şeklinde gerçekleşen eylemlerin 2863 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde kabul edilmesi gerektiği halde, eksik ve hatalı bilirkişi raporu esas alınarak sanığın beraatine karar verilmesi,
2-Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde koruma, uygulama denetim büroları kurulup kurulmadığı araştırılıp, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.