Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/11262 E. 2014/8287 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11262
KARAR NO : 2014/8287
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

Tebliğname no : 9 – 2011/165042
Mahkemesi : Divriği Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/01/2011
Numarası : 2010/75-2011/9
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli ve üst Cumhuriyet savcıları, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanığın kırmızı ışığa rağmen durmayarak hem hız sınırının üstüne çıkarak kazaya sebep olması ve bu konuda eğitim almış mesleki tecrübeye sahip biri olduğu halde talimatlara neticesini bildiği halde uymayarak kazanın oluşumuna sebep olması” şeklindeki gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı anlaşılmakta ise de, dosya kapsamına göre, sanığın talimatla ifadesinin alındığı 20.10.2010 tarihli celsede, ölenin eşinin zararını giderecek maddi gücünün olmadığını beyan etmesi karşısında; CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiş, TCK’nın 51. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gösterilen gerekçenin dosya kapsamına uygun olması karşısında tebliğnamedeki bu sebeple bozma öneren 3 nolu düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin suçun olası kastla işlendiğine, sanığın lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, mahalli ve üst Cumhuriyet savcılarının ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay tarihinde TCDD’de makinist olarak görevli bulunan sanık H.. A..’ın 16.05.2009 günü saat: 17.15 de kullandığı 43511 sayılı yük treni, yanında ölen yardımcı makinist H.. K.. ile birlikte D.. garından Malatya iline doğru seyir halinde iken, aynı yerden 10 dakika önce kalkan 43515 sayılı makinist R.. E.. yönetimindeki yük treninin 37 nolu tünel içinde arıza yapıp durduğu; sanığın D..-Cürek istasyonları arası K021 sinyalin kumanda ettiği 22. Blokta, tünel içindeki arıza nedeniyle sinyalin otomatik olarak kırmızı (dur) işareti verdiği, sanığın bunu görmesine rağmen yoluna devam ettiği, “kırmızı sinyalin kendisinden önce geçen tren nedeniyle meşguliyet vereceğinin hiç aklına gelmediği ve bu
nedenle kırmızıda geçtiği’ şeklindeki beyanı karşısında; kırmızı ışıkta geçmek suretiyle kazaya sebebiyet veren sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu, tayin olunan cezasında bu nedenle TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Makinist olan sanığın, kırmızı dur sinyaline uymayarak, tünel içinde arıza yapması nedeniyle duran trene çarparak, bir kişinin ölümüne neden olduğu olayda, asli kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden, asgari hadden ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.