Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10847 E. 2014/12282 K. 21.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10847
KARAR NO : 2014/12282
KARAR TARİHİ : 21.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/80460
Mahkemesi : Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/12/2011
Numarası : 2011/227-2011/442
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İzmir I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20.03.1997 tarih ve 6736 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Hıdırlık mahallesi, Akarca mevkiinde yer alan ve tapuda sanık adına kayıtlı olan 610 ada, 5 sayılı parselde bulunan müstakil eve, sanık tarafından izin alınmadan betonarme ek yapılar yapıldığının ve böylece binanın kullanım alanının genişletildiğinin Seferihisar Belediyesi görevlilerince tespit edildiği ve durumun 24.03.2011 tarihli yapı tatil zaptı ile tutanak altına alındığı, sanığın izinsiz inşai faaliyetleri nedeniyle hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, gerek yapı tatil zaptı ile olay yeri resimlerinden, gerekse 10.10.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi ve arkeologdan alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, sanığın 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan arazisinde bulunan müstakil evinin zemin ve 1. katına eklenti yaptığı, bina içinde yer alan merdivenin iptal edildiği, dış cepheye merdiven kulesinin yapıldığı, giriş kısmın ve tuvaletin de bahçeye doğru alanının büyütüldüğü, yapılan tüm bu faaliyetlerle binanın iç ve dış kısmında genişlemenin sağlandığı, böylece sanığın üzerine atılı eylemlerin sabit olduğu, her ne kadar yapılan yargılama sonunda, sanığın 2007 yılında davaya konu yapıyı satın aldığı ve tapu kaydında arazinin sit alanı içerisinde kaldığına dair şerhin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın davaya konu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bilmediğine dair savunması da gözetilerek, sit alanına ilişkin Kurul kararının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin ve sanığın olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.