Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10778 E. 2014/6455 K. 14.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10778
KARAR NO : 2014/6455
KARAR TARİHİ : 14.03.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/88481
Mahkemesi : Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 24/11/2011
Numarası : 2011/657 – 2011/898
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK’nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut iken, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 3. maddesi ile 01.01.2014 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısının bulunmayacağı; ancak verilen hükümlere karşı kanun yollarına başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Bu açık yasal düzenlemeler uyarınca, Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı hükümlerin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği tarihten itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru haklarının bulunduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 tarihli hükmün 30.12.2011 tarihinde görüldüsünü yapan mahalli Cumhuriyet savcısının 04.01.2012 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki süresinde olmadığı düşüncesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine dair görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bilinçli taksir halinde, sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilemeyeceği gözetilmeyerek, TCK’nın 50/4 maddesine aykrı davranılması,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında tayin edilen hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına dönüştürülmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması ve paraya çevrilen gün sayısının gösterilmemesi,
2- Sonuç ceza miktarında değişiklik olmamakla birlikte, sanık hakkında TCK’nın 89/4 maddesi gereğince tayin edilen 1 yıl hapis cezası üzerinden TCK’nın 22/3 maddesi gereğince 1/3 oranında artırım yapılırken hesap hatası sonucu 1 yıl 4 ay yerine 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.