Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10748 E. 2014/12277 K. 21.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10748
KARAR NO : 2014/12277
KARAR TARİHİ : 21.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/81781
Mahkemesi : Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 29/12/2011
Numarası : 2011/294 – 2011/811
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla 1. derece doğal sit alanı ilan edilen Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Kirazlı mahallesi, Karabelen mevkiinde bulunan, tapuda sanık Ş.. G.. adına kayıtlı 110 ada, 7 sayılı parsel üzerine sanık tarafından tek katlı, betonarme yapı yapılmak istendiği, arazisinin sit alanı içerisinde kaldığını bilen sanığın proje hazırlatarak ilgili Koruma Bölge Kurulunca onaylatılması için Kirazlı Belediye Başkanlığına sunduğu, bu nedenle sanığın arazisinin 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğinin kabul edildiği, sanık tarafından hazırlatılan projenin Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 27.06.2007 tarih ve 2624 sayılı kararıyla onaylandığı, sanığın bunun üzerine Kirazlı Belediyesinden aldığı 03.12.2007 tarihli yapı ruhsatı ile inşaata başladığı, ancak adı geçen Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan incelemede onaylı projeye aykırı imalatların yapıldığının tespit edilip, yapılan tespitlerin Koruma Bölge Kuruluna 18.01.2011 tarihli raporla bildirildiği ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 21.01.2011 tarih ve 6499 sayılı kararıyla sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, 28.11.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi ile arkeolog bilirkişiden alınan raporda da kimi aykırılıkların devam ettiğinin tespit edildiği, böylece sanığın sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği arazisi için aldırdığı onaylanmış projeye aykırı uygulamalarda bulunduğu ve üzerine atılı eylemin sabit olduğu, yargılama sonunda hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizliğin bulunmadığı ve 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu yerde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulup kurulmadığı araştırılıp, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.