Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10575 E. 2014/12574 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10575
KARAR NO : 2014/12574
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/81068
Mahkemesi : Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/12/2011
Numarası : 2011/249 – 2011/330
Katılanlar : 1-Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2-Maliye Hazinesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunda maliye hazinesinin suçtan zarar görmesi sebebiyle CMK’nın 237/1 maddesi gereğince kamu davasına katılma hakkı bulunduğundan, katılan maliye hazinesi vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, ayrıca dosya kapsamında mevcut fen bilirkişi ve inşaat mühendisi tarafından düzenlenen raporda, sanık tarafından 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli araziye yaklaşık 35 m2 alana sahip, temelsiz eğreti yapının, tuğla duvarlı ve üzerinin eternit kaplı olduğunun belirtilmesi ve dosyada bulunan resimlerin incelenmesi sonucunda, sanığın suça konu taşınmaz üzerindeki eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğu görülmekle, bu konuda yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine ilişkin düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, suç tarihinde, Ayvalık Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan kontroller sırasında, 1989 yılında 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen
sınırlar dahilinde kalan, Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Kazımpaşa Mahallesi,784 ada 2 parsel sayılı maliye hazine adına tescilli taşınmazın üzerinde 35 m2 ebatlarında bir yapı inşa edildiğinin tespiti üzerine sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut fen bilirkişi ve inşaat mühendisi tarafından düzenlenen raporda, bölgenin hangi karara dayanılarak sit alanı olarak tescil edildiğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, bu kapsamda öncelikle, keşif sırasından görevlendirilen bilirkişi heyetinden, suça konu yerin hangi karara dayanılarak, sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kaldığı hususunda ek rapor aldırılıp, sanığın suça konu yerin sit alanı vasfında olduğunu bilmediğini beyan etmesi karşısında, bölgenin 1. derece doğal sit alanı olarak tesciline yönelik ilgili Koruma Bölge Kurulu kararlarının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, bölgenin bu vasfının kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği, nihayetinde, inşai müdahale gerçekleştirilen yerin 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediği konusunda araştırma yapılıp, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile sanık hakkında beraat hükmü tesisi,
2-Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilçede suç tarihi itibariyle Belediye Başkanlığı bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin Belediye Başkanlığı bünyesinde kurulan koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.