Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10427 E. 2014/4878 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10427
KARAR NO : 2014/4878
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/90594
Mahkemesi : Viranşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13 /10 /2011
Numarası : 2011/56 -2011/307
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK’nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut iken, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 3. maddesi ile 01.01.2014 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısının bulunmayacağı, ancak verilen hükümlere karşı kanun yollarına başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Bu açık yasal düzenlemeler uyarınca, Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı hükümlerin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği tarihten itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru haklarının bulunduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla, Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13/10/2011 tarihli hükmün 22.11.2011 tarihinde görüldüsünü yapan mahalli Cumhuriyet savcısının 23.11.2011 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, yapılan incelemede;
Tayin edilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında hükmolunan güvenlik tedbiri niteliğinde bulunan sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin kararın, ertelenemeyeceği ve denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi ile hapis cezası infaz edilmiş sayılacağından bu süreden sonra sürücü belgesinin geri alınması kararının infazına başlanması gerektiği bu nedenle hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına ve oluşa göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak
Sanığa ait adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edildiği anlaşılmakla, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 51/1-a maddesine aykırı olarak ertelenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.