Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10381 E. 2014/12573 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10381
KARAR NO : 2014/12573
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/85877
Mahkemesi : Seyitgazi (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/02/2012
Numarası : 2011/110 – 2012/26
Şikayetçi : Kültür ve Turizm Bakanlığı

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin 06/02/2012 havale tarihli dilekçe ile kamu davasına katılma talebinde bulunduğu halde bu talep değerlendirilmeden hüküm kurulduğu görülmekle, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 24/07/1981 gün 3012 sayılı kararı ve Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/07/2009 gün 3611 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik ve 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, Eskişehir İli, Seyitgazi İlçesi, Kümbet Köyünde bulunan Roma Dönemine ait nekropal alanda sanık tarafından suç tarihinde, ev yapmak amacıyla 50×50 cm derinliğinde bir temel kazılıp içerisinin taşla doldurulduğu, bir tarafında da 120 cm yüksekliğinde taş ve çamur ile duvar örüldüğünün tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir K.. M..’nün 30/01/2012 gün ve 345-291 sayılı yazısı uyarınca, suça konu alanda, 2863 sayılı Kanun’a aykırı bir müdahalede bulunulmadığı ve sit dokusuna aykırı herhangi bir işlem yapılmadığının bildirilmesi üzerine, sanığın beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahallinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyesi, inşaat mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulu ile keşif yapılıp, sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında inşai veya fiziki müdahale kapsamında kalıp kalmadığı hususunda inceleme yaptırılıp, söz konusu taşınmazın tapu kaydı ile bölgenin sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili kurul kararlarının onaylı örnekleri dosyaya getirtilerek, sanığın savunmalarında, bahse konu arazinin sit alanı sınırları dahilinde kaldığını bilmediğine ilişkin beyanı karşısında, dosyaya celp edilen tapu kaydının beyanlar hanesinde korunması gerekli kültür varlığı şerhinin işlenip işlenmediği, eğer işlenmiş ise tescil şerhinin hangi Kurul kararına istinaden konulduğu, malik ise sanığın suça konu taşınmazı belirtilen şerhi görebileceği bir tarihte edinip edinmediği, edinme tarihi şerhten sonra olsa dahi durumdan haberdar olmasını sağlayacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığı, diğer yandan, bölgenin 1. derece doğal sit ve 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline yönelik Kurul kararlarının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, bölgenin bu niteliğinin çevrede yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği, nihayetinde, müdahale gerçekleştirilen yerin sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile sanık hakkında beraat hükmü tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.