Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10292 E. 2013/14682 K. 30.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10292
KARAR NO : 2013/14682
KARAR TARİHİ : 30.05.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Basın yoluyla hakaret-Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Hüküm : 1-) Haberleşmenin gizliğini ihlal suçundan ve katılanlar …, …, …, …, …’na karşı basın yoluyla hakaret suçundan; Beraat
2-) Katılan …’a karşı basın yoluyla hakaret suçundan;TCK’nın 125/1-3.a-4, 43/1, 62/1,52/2-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet.
3-)Katılan …’e karşı basın yoluyla hakaret suçundan; TCK’nın 125/1-3.a-4, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet.

Basın yoluyla hakaret suçlarından sanığın mahkûmiyetine, haberleşmenin gizliğini ihlal ve basın yoluyla hakaret suçlarından beraatine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Haberleşmenin gizliğini ihlal suçu yönünden, katılanlar …, …, …, … ve …’nun, doğrudan zarar gören sıfatları bulunmadığı ve hükmü temyiz hakları olmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca, halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince katılanlar vekilinin bu suç yönünden temyiz isteminin REDDİNE, karar verilerek yapılan incelemede;
Basın yoluyla hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
Basın yoluyla hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK’nın 125/3-a. maddesinde ”hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. ” düzenlemesi karşısında temel cezanın 365 gün yerine 360 adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle, eksik ceza tayini, hükmü temyiz eden katılanların mahkumiyet hükümleri yönünden, suçtan zarar gören sıfatları bulunmadığı gözetilerek, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 125/3.a maddesi yollamasıyla 125/1. maddesi yerine TCK’nın 125/1. maddesi yazılması suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi kanuna aykırı,
2-) Hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171. maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b)Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü ve 5237 sayılı TCK’nın 125/1-3.a. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.