Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/1029 E. 2014/7075 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1029
KARAR NO : 2014/7075
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2011/352565
Mahkemesi : Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 30/11/2010
Numarası : 2009/322- 2010/738
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun 03/07/1987 tarih ve 3492 sayılı kararı ile kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı içinde kalan, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14/03/2002 tarih ve 1154 sayılı kararıyla kültür varlığı olarak tescilli yapının yıkılarak yerine farklı bir yapı inşa edildiği iddiasıyla sanıklar hakkında dava açıldığı, sanık O.. U..’nun taşınmaz sahibi, sanık F.. B..’un ise mimar ve teknik uygulama sorumlusu olduğu, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 27/10/2005 tarih ve 1307 sayılı kararı ile dava konusu tescilli yapının restorasyon projesine göre tamamlanmadığı tespit edildiğinden, parseldeki yapılara kullanma izni verilmemesine, tescilli yapının onaylı projesine uygun hale getirilmesinden sonra konunun yeniden değerlendirilebileceğine karar verildiği, arkeolog ve teknisyen bilirkişiler tarafından 16/10/2007 tarihinde tanzim edilerek Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na sunulan raporda, söz konusu taşınmazın 29/08/2007 günü yerinde incelendiği, taşınmaz üzerindeki tescilli yapının doğu cephesindeki pencerelerinin kapatılmış olduğu, parselin içinde kalan diğer cephelerdeki pencere ve kapılarının da projesindeki ölçülere uymadığı ve yerlerinin projesindeki yerlerinden kaydırılarak yapıldığı, iç cephesindeki wc ünitesinin projesindeki ölçülere uygun yapılmadığı, zemin kattaki mekanlar arasındaki kapıların yerinde ve ölçülerine uygun yapılmadığı, dolayısıyla tescilli yapının yıkıldığı ve yerine başka bir yapının yapılmış olduğunun tespit edildiği, fen, arkeolog ve inşaat bilirkişilerin ortaklaşa düzenledikleri 13/09/2010 tarihli raporda, yapının duvar dokusunu, yeni beton malzeme ile uyumunu sağlayarak onarmanın oldukça zor olduğu, bu nedenle bu tür onarımlarda, onarım yöntemlerinden en ileri müdahaleyi gerektiren “rekonstrüksiyon” (yeniden yapma) uygulamasının yapıldığı, yapıda oluşan yıkımların bu tür onarımın doğal bir sonucu olduğu, dava konusu tescilli yapıda onaylı mimari proje harici 4,35 m2 kapalı alan yapıldığı, yapılan imalatın keşif tarihi itibariyle kullanılır durumda olduğu, yasal hale getirilmediği ve kullanıldığı, onarımların Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun onayı ile gerçekleştirildiği, ancak açıklanan sebeplerle detaylarda farklı uygulama ve yorumlamalar çerçevesinde gerçekleştirildiğinin belirtildiği anlaşılmakla,
Bilirkişiler marifetiyle onaylı proje incelenerek, tescilli yapıda mevcut inşai müdahaleler ile proje karşılaştırılmak suretiyle, projeye aykırı hususların neler olduğunun, aykırılıklar nedeniyle tescilli yapının zarar görüp görmediğinin ayrı ayrı tespit edilmesi, projedeki aykırılıklar giderilmiş ise bu durumun, tescilli yapının tescil edilmesine neden olan orjinal dokusuna uyum sağlayıp sağlamadığı hususlarının tereddütsüz biçimde belirlenerek, sonucuna göre, tescilli yapıda zarar söz konusu ise karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 65/a, zarar bulunmamakla birlikte eylem “esaslı müdahale” niteliğinde ise aynı Kanunun 65/b, “basit onarım” niteliğinde ise 65/d maddeleri uyarınca sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.