YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10253
KARAR NO : 2014/11307
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
Tebliğname no : 7 – 2011/212901
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/02/2011
Numarası : 2010/255-2011/128
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisindeki hissedarı olduğu taşınmaz üzerinde mevcut dört katlı binaya, izin almaksızın çatı arası katı ilavesi ile çatı yaptırdığı, sit kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği araştırılmamış ise de, kolluk kuvvetlerince yapı tespit tutanağının düzenlendiği 14/04/2010 tarihi öncesinde başlanılan inşai faaliyete, tutanak tarihinden sonra da devam edilerek, çatı arası katı ve çatı imalatının tamamlandığının keşif ile belirlenmesi karşısında, sanığın, hukuka aykırı bir fiil gerçekleştirdiğini bildiği sonucuna varılması gerektiği, bu bakımdan, fiilin tapulu taşınmaz üzerinde gerçekleştirilmesi ile sit ilanının yapılmış olup olmamasının önem arz etmediği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, savunmaları ile iyi halinin dikkate alınmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, anılan hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması kanuna aykırı,
2- Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.