Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10199 E. 2014/11159 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10199
KARAR NO : 2014/11159
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/316826
Mahkemesi : Mut Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 10/10/2012
Numarası : 2012/241 – 2012/404
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
İncelenen dosya kapsamına göre, olay günü saat 22.30 sırasında sanık sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken, kolluk görevlileri tarafından yapılan kontrolde durdurularak, Mut Devlet Hastanesine muayeneye gönderildiğinde, aynı gün saat 23.51 sırasında düzenlenen adli raporda, 86 promil alkollü olduğu ve bu hali ile motorlu araç kullanamayacağı tespit edilen sanığın, yerleşmiş Adli Tıp Kurumu uygulamalarına göre alkol düzeyinin her saat % 15 oranında azalacağı dikkate alındığında, kaza anında yaklaşık 106 promil alkollü olacağı ve bu alkol düzeyi ile güvenli sürüş yeteneğinin bulunmadığı açı k olup, dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, tanık polis memurunun sanığın dışarıdan alkollü olduğunun anlaşılamadığı ve sürüş yeteneğinde bozukluk olmadığına ilişkin yoruma dayalı beyanına itibarla, olay anı ile ölçüm yapılması arasındaki zaman farkını hesaba katmadan, sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.