Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10179 E. 2014/15214 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10179
KARAR NO : 2014/15214
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/88593
Mahkemesi : Adalar Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 06/12/2011
Numarası : 2011/15 – 2011/102
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanıklar hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık M.. Ç..’ın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 31/03/1984 tarih ve 234 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25/12/1991 tarih ve 4047 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmazın 01/10/1979 tarihinden itibaren hisseli, 05/09/2001 tarihinden itibaren de tamamen maliki olduğu, aynı Kurul’un 24/10/2000 tarih ve 11892 sayılı kararıyla bahse konu taşınmaza ilişkin restorasyon projesi uygun bulunarak, uygulamanın denetiminden mimar olan sanık U.. Y..’nun sorumlu tutulmasına karar verildiği;
Sanık Musa vekili sıfatıyla sanık U. S.. tarafından Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü’ne yazılan iskan izni konulu dilekçe üzerine, anılan kurum görevlilerince 15/10/2009 tarihinde mahallinde yapılan inceleme sonucu, onaylı projesine aykırı olarak, yapının arka bahçe kısmına eklenti inşa edildiğinin, zemin katta bulunan bazı duvarların kaldırılarak dükkana çevrildiğinin ve merdiven formunun değiştirildiğinin belirlendiği, sözü edilen tespit doğrultusunda sanıklar hakkında inceleme konusu davanın açıldığı;
Olay yerinde icra edilen keşif sonrası mimar ve sanat tarihi uzmanı bilirkişilerce ortak düzenlenen raporda, zemin katta bulunan bazı duvarların kaldırılarak dükkana çevrilmesi ile merdiven formunun değiştirilmesi imalatlarının, statik tadilatı kapsaması nedeniyle binanın inşası sırasında yapıldığının, anılan faaliyetlerin daha sonraki bir dönemde yapılmasının teknik olarak mümkün bulunmadığının, yapının arka bahçe kısmına, arka cepheye bitişik olarak inşa edilen eklentinin ise, kullanılan malzeme ile inşaatçı firma damgasına göre 2007 yılından sonra yapıldığının belirtildiği;
Sanık U. S.. tarafından 29/07/2004 tarihli dilekçe ile Koruma Kurulu Başkanlığı’na müracaat edilerek, restorasyon projesinin tamamlandığı bildirilip, iskan ruhsatı düzenlenmesi için belediyeye sunulmak üzere gerekli yazının verilmesinin istenmesi karşısında, tescilli binadaki inşai faaliyetin en geç 2004 yılı içerisinde tamamlanmış olduğu sonucuna varılacağı, dolayısıyla, iddianamede açıklanan eylemlerden, binanın inşası sırasında yapıldığı bilirkişi raporunda belirtilen, “zemin katta bulunan bazı duvarların kaldırılarak dükkana çevrilmesi” ile “merdiven formunun değiştirilmesi” fiilleri yönünden zamanaşımının dolmuş olduğu, bununla birlikte, dava konusu edilen, “yapının arka bahçe kısmına eklenti inşa edilmesi” fiilinin yeni bir eylem olup zamanaşımına uğramadığı, sanık Musa’nın kiracısı olarak tescilli taşınmazı kullanan tanık Ö. P..’ın, iş yerinin arka tarafında bulunan ahşap örtülü yeri 2008 yılında yaptığını beyan ettiği anlaşılmakla;
Tanık Ö. P.. hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde inceleme konusu dosya ile birleştirilmesine karar verilip, dosya kapsamındaki bütün beyan, bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi, bilirkişi raporunda proje ve ruhsat gerektirdiği belirtilen arka cepheye bitişik tek katlı eklentinin, kültür varlığına zarar verip vermediğinin tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.