Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/10102 E. 2014/7549 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10102
KARAR NO : 2014/7549
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/69151
Mahkemesi : Kaş Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/12/2011
Numarası : 2010/170 – 2011/758
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 28/08/2001 gün 5123 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, Antalya İli, Kaş İlçesi, B.. Köyü, .. ada .. parsel sayılı taşınmaza sanık tarafından betonarme vasıfta yapı inşa edildiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut inşaat mühendisi bilirkişi raporunda, beton dökülüp, mermer döşenen zeminin üzerinin PVC malzeme ile kapatıldıgı, demir direklerle güçlendirildiği, çatı kısmının altının tahta kaplandığı ve üzerine kiremit döşendiği, tespit tarihinden sonra yapının inşasının tamamlanarak iskan edilebilir hale getirildiğinin belirtildiği, sanığın savunmalarında, bahse konu yapının sit alanı sınırlarında kaldığı hususunda herhangi bir beyanda bulunmamış ise de, belediye görevlileri tarafından düzenlenen 28/09/2009 tarihli yapı tatil tutanağında bahse konu yapının doğal sit alanı sınırlarında kaldığı vurgulandıktan sonra, sanığın eylemlerine devam edip, yapının inşasını tamamlaması hususu dikkate alındığında, sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kuruldan izin almaksızın doğal sit alanı içerisinde yer alan taşınmaza inşai müdahalede bulunduğu, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde kurulan koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında bulunup bulunmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın 51/1. maddesine aykırı olarak hükmolunan adli para cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-Hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince ceza miktarı itibariye sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.