Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/9575 E. 2013/7930 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9575
KARAR NO : 2013/7930
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1-2(b-e), 62, 52. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Olay tarihinde sanığın, sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş tek yönlü, iki şeritli, sert virajlı ve hafif eğimli, köprü üstü caddede seyri sırasında, olay mahalli viraja geldiğinde, kendisiyle aynı yönde sol şeritte seyreden …’ın yönetimindeki ve arka kısmında katılan …’nin yolcu olarak bulunduğu motorlubisiklete arkadan çarpması sonucunda, katılan …’nin hayati tehlike geçirip, hayati fonksiyonları ağır (4.) derece etkileyen kırık, motorlubisiklet sürücüsü …’ın ise hayati fonksiyonları hafif (1.) derece etkileyen kırık oluşacak şekilde yaralandıkları ve sanıktan şikayetçi oldukları olaya ilişkin düzenlenen iddianamede, suça konu olay nedeniyle sadece katılan …’nin yaralanması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 89/1-2b, 53. maddeleri gereğince dava açıldığı, …’ın yaralanmasından bahsedilmediği gibi, bu hususta ek takipsizlik kararı da verilmemiş olduğu, …’ın yargılama sırasında alınan ifadesinde, soruşturma aşamasındaki ifadesini tekrar etmek suretiyle, sanık … hakkındaki şikayetininin sürdüğüne ilişkin iradesini de ortaya koyduğu dikkate alınarak, sanığın eyleminin bir bütün olarak 5237 sayılı TCK’nın 89/4. maddesi kapsamında değerlendirilip, suç duyurusunda bulunularak, ayrıca kamu davası açılması sağlandıktan sonra, davaların üst dereceli mahkeme nezdinde birleştirilmesi cihetine gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 5237 sayılı TCK’nın 89/2. maddesinde öngörülen birkaç unsurun birleşmesi halinde, bu hususun temel ceza tayin edilirken dikkate alınarak, asgari hadden ayrılmayı gerektirebilecek hallerden olduğu gözetilmeden, sanığın cezasında TCK’nın 89/2. maddesinin b ve e. bentleri uyarınca 2 kez artırım uygulanması,
3) Davada ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine avukatlık ücreti tayini yerine, vekalet ücretinin “vekile ait olmak üzere” katılana verilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.