YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8449
KARAR NO : 2013/2901
KARAR TARİHİ : 13.02.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 85/1, 62, 50, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet,
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik kazası tespit tutanağında, savcılık tarafından aldırılan 03.07.2007 tarihli bilirkişi raporunda ve kovuşturma aşamasında aldırılan 29.06.2009 tarihli bilirkişi heyet raporunda sanığın olayın oluşumuna kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiğinin belirtildiği, her ne kadar 29.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda kaplama lastik kullanımının olaya etkisinin 5/8 oranda olduğu, sanığın hızının da olaya etkisinin 3/8 oranda olduğu belirtilmiş ise de, bu belirlemeden sanığın tali kusurlu olduğu anlamının çıkartılamayacağı, kaplama lastik kullanan ve buna rağmen aşırı süratle seyrederek lastik üzerindeki kaplamanın sıyrılıp lastiğin patlamasına neden olan sanığın olayda tam kusurlu olduğu, bilirkişi raporları arasında bir çelişkinin bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin kusur kabulü ile ceza uygulamasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sırt yüzeyi soyulduğundan kaplama yapılan bir lastiği aracına sol arka teker olarak takan ve seyre elverişsiz bu lastikle aracını kullanan sanığın, şikayetçi olmayan mağdur …’in beyanından da anlaşılacağı üzere 150-160 km civarı bir hızla seyrederek lastikteki kaplamanın sıyrılmasına ve lastiğin patlayarak hakimiyetini kaybettiği aracıyla tek taraflı olarak kaza yaptığı olayda, bilinçli taksirin şartlarının oluştuğunun gözetilmemesi,
2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, ölen ve yaralı sayısı, yaralanma derecesi, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tamamen kusurlu olduğunun belirlendiği somut olayda, bir kişinin ölmesi ve sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayin edilmesi yerine yazılı şekilde ceza uygulanması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.