Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/7446 E. 2013/7923 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7446
KARAR NO : 2013/7923
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanık … hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 50/1-a, 52. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Katılan-sanık … hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 52. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık …, katılan-sanık … ve müşteki … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Mağdur …’nın katılan-sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 237. maddesinin 1. fıkrasında, “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.”, 2. fıkrasında “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükümlerine yer verilmiş olup, mağdurun duruşmada davaya katılma hakkı hatırlatıldığı halde katılma yönünde bir istemi bulunmadığından, hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
B) Katılan-sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan-sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL’ye kadar (2000 TL. Dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna
öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL. Dahil) para cezalarının kesin nitelikte olduğu, 25.11.2008 tarihinde verilen 1.800 YTL’den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından sanık müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
C) Sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesine gelince;
Olay nedeniyle yaralanan …’in 23.6.2007 tarihinde kollukta alınan ilk ifadesinde, kendisinin ve küçük kızının yaralanması nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığını beyan ettiği, şikayetten vazgeçmeden feragatin mümkün olmadığı, küçük mağdur … yönünden de altı aylık yasal süre içerisinde babası tarafından yapılmış bir şikayetin bulunmadığı hususları dikkate alınarak; sanık hakkındaki kamu davasının şikayet şartının gerçekleşmemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 73, 89/5 ve CMK’nın 223/8 maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan-sanık ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı diğer yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.