YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/33425
KARAR NO : 2014/2893
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
Tebliğname no : 12 – 2011/318542
Mahkemesi : Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/03/2011
Numarası : 2010/259-2011/286
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın reddine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu halde, “Kültür ve Turizm Vakfı Koruma Kurumu” nun katılan olarak kabulüne karar verilmesi ve gerekçeli karar başlığında, “B.. K..” nun katılan sıfatıyla yer alması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında düzenlenen 30/03/2010 tarihli iddianamede, sanığın, mevcut bina üzerine ruhsatsız olarak çelik çatı yapıp yanlarına tuğla duvar örmek suretiyle “imar kirliliğine neden olma” suçunu işlediğinin iddia olunduğu, inceleme konusu dosyada yer alan 29/03/2010 tarihli iddianamenin ise, korunması gerekli anıtsal yapı olarak tescilli A.. Camii’ne bitişik konumdaki evde izin alınmaksızın camii avlusuna açılan pencerelerin değiştirildiği, yağmur iniş borularının camii avlusuna akacak şekilde monte edildiği, camii minaresinin kapatıldığı ve evin camii avlusuna bakan kısmına ilave kat yapıldığı, böylece tescilli kültür varlığının zarar görmesine sebebiyet verildiği iddialarını içerdiği, her iki iddianamede açıklanan eylemler birbirinden farklı olup, davanın reddine dayanak oluşturan Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/435 Esas, 2010/1036 Karar sayılı dosyasında, sanığın, ruhsat almaksızın gerçekleştirdiği inşai faaliyet nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, tescilli kültür varlığına müdahale oluşturan izne tabi eylemlerin ve dolayısıyla anılan varlığa verilen zararın yargılama konusu edilmediği anlaşılmakla;
Korunması gerekli kültür varlığı bitişiğinde yer alıp, Osmangazi Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısına göre ruhsat alınmaksızın inşa edilmiş olan suça konu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek, taşınmazın sanık tarafından edinilme tarihinin, beyanlar hanesinde durumu açıklayıcı şerh bulunup bulunmadığının, var ise şerhin konulma zamanının tespiti, varlığın tesciline ilişkin Kurul kararı celp edilerek, karar tarihi itibariyle uygulama alanı bulabilecek ilan yöntemlerine göre durumun mahallinde duyurulup duyurulmadığının belirlenmesi, nihayetinde, maliki olduğu taşınmazın tescilli yapı bitişiğinde bulunduğunun sanık tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiği sonucuna varıldığı takdirde olay yerinde keşif yapılarak, iddianamede açıklanan eylemlerin niteliği ile anılan eylemler nedeniyle kültür varlığının zarar görüp görmediğinin saptanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, davanın mükerrer olduğu yönündeki hatalı değerlendirmeye dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.