Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/33307 E. 2013/5030 K. 01.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/33307
KARAR NO : 2013/5030
KARAR TARİHİ : 01.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1) 29/04/2010 tarih 2010/296 nolu iddianame ile açılan kamu davasının 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması
2) 29/04/2010 tarih 2010/307 nolu iddianame ile açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/7 maddesi uyarıncareddi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında 29/04/2010 tarihli 2010/307 nolu iddianame ile açılan kamu davasının reddine, 29/04/2010 tarihli 2010/296 nolu iddianame ile açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 11/12/1986 gün ve 2753 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede izin almaksızın ev, su deposu ve malzemelik yaptığı iddiasıyla dava açılmış ise de; dosya kapsamında mevcut 05/07/2010 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu yapılarda kullanılan malzemelerdeki yıpranma ve fiziki değişiklikler dikkate alındığında sözü edilen yapıların 1996 yılında inşa edilerek tamamlandığının belirtilmesi karşısında, mahkemece suç tarihi olarak kabul edilen 1996 yılından sanık hakkında kamu davasının açıldığı 29/04/2010 tarihine kadar, lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda sanık hakkında açılan kamu davasının, zamanaşımının dolduğu gerekçe gösterilerek mahkemece ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinde hüküm türleri arasında yer almayan ortadan kaldırma kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının ilk paragrafındaki “ortadan kaldırılmasına” ibaresinin, “düşmesine” şeklinde düzeltilmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.