Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/33116 E. 2014/5068 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/33116
KARAR NO : 2014/5068
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2011/305349
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/03/2011
Numarası : 2010/328-2011/238
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında İ.. M..nün katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Suç tarihinde, sanığın eşinin babasına ait olup, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15.11.1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile aynı kurulun 05/06/1996 tarih ve 8284 sayılı kararı ekinde yer alan 1/2500 ölçekli sit derecelendirme paftasına göre 3. derece doğal sit ve tarım alanı içerisinde bulunan, B.. İlçesi, A..Köyü, K..Mevkii, .. parsel sayılı taşınmazda tek katlı ev inşa edildiğinin belirlendiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan fen ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar ile dava konusu binanın tamamlanarak kullanılır halde olduğu, suça konu taşınmaz üzerinde bulunan binanın inşaatına 6.5.2010 tarihi öncesinde başlandığı, tutanak tarihi itibariyle ve sonrasında devam edilerek bitirildiği, ruhsat ve izin alınmadan ev yapımının sit alanına” inşai ve fiziki müdahale” teşkil ettiği ve aynı zamanda doğal yapının bütünselliğini bozucu nitelikte olduğu, binanın yıkılması halinde doğal yapının eski hale gelmesinin mümkün olmadığı hususlarının belirlendiği, sanığın savunmasında, suça konu yerin sit alanı içerisinde olduğunu bilmediğini beyan ettiği, 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, sanık tarafından gerçekleştirilen duvar imalatının özellikleri dikkate alındığında “basit onarım” kapsamını aşıp, “esaslı onarım” boyutuna ulaştığı kabul edilerek, mahkemece dava konusu yerin sit alanı olarak tespit ve tesciline ilişkin Kurul kararlarının 6498 sayılı Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen usule uygun olarak mahallinde ilan edilip edilmediği, taşınmazın tapu kaydı dosya kapsamına alınarak taşınmazın kimin adına kayıtlı olduğu ve beyanlar hanesinde sit alanı içerisinde yer aldığına dair şerh mevcut olup olmadığı araştırılmamış ise de, en geç tutanak tarihinde söz konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını öğrenen sanığın bu tarihten sonra da eylemine devam ederek tek katlı ev inşaatını tamamladığı, bu itibarla suça konu yerin sit alanı özelliğini bildiği halde inşai müdahaleyi ortadan kaldırmadığı gibi eylemi icraya devam ettiği, bu nedenlerle savunmasının itibar edilebilir mahiyette olmadığı, sanığın iyi niyetle hareket ettiğinin kabul olunamayacağı, mahkemece sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında tesis edilen cezanın paraya çevrilmemesinin ve ertelenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşaî ve fizikî müdahale yapanlar veya yaptıranların 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/d maddeleri gereğince cezalandırılacaklarının ön görüldüğü, anılan Kanun hükümlerinin uygulanabilmesi için suça konu taşınmazın bağlı olduğu belediye veya valilik bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun mevcut olması veya dava konusu uygulamaların tamanının İmar Kanunun 21. maddesi kapsamında bulunması gerektiği, somut durumda gerçekleştirilen izinsiz uygulamalar 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında esaslı inşai ve fiziki müdahale niteliğinde ise de, suç tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun mevcut olması karşısında sübuta eren eylemin 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4 ve değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/d maddesine temas eden suçu oluşturduğunun gözetilmemesi kanuna aykırı,
2-Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.