Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/33102 E. 2014/17681 K. 12.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/33102
KARAR NO : 2014/17681
KARAR TARİHİ : 12.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2011/304838
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/03/2011
Numarası : 2010/392 – 2011/201
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, Sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında İ.. M..nün katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Suç tarihinde, sanık tarafından, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15.11.1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile aynı kurulun 05/06/1996 tarih ve 8284 sayılı kararı ekinde yer alan 1/2500 ölçekli sit derecelendirme paftasına göre 1. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan, Beykoz İlçesi, Baklacı Mahallesi, Evren Çıkmazı, No:8 adresinde yer alan, 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi kapsamında maliye hazinesi adına orman dışına çıkarılan taşınmazda, izinsiz olarak esaslı tamir ve tadilat yapıldığının tespit edildiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan fen ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar ile dava konusu 10 yıllık bina ve bahçesinde, 23.4.2010 öncesinde başlanan, tutanak tarihi itibariyle ve sonrasında yapımına devam edilen esaslı tadil ve tamir işlerinin, inşaat ruhsatına tabi işlerden olduğu, ancak binanın üzerinde bulunduğu arazinin mülkiyet bakımından ruhsat alınamayacak yerlerden olduğu, söz konusu uygulamanın sit alanına “inşai ve fiziki müdahale” teşkil ettiği ve aynı zamanda doğal yapının bütünlüğünü bozucu nitelikte olduğu, yapılan tamirat ve tadilat işlerinin kaldırılması halinde mevcut bina nedeniyle doğal yapının eski hale gelmesinin mümkün olmadığı hususlarının belirlendiği, sanığın savunmasında, suça konu tamirat ve tadilat için izin alınması gerektiğini, eylemin suç teşkil ettiğini bilmediğini beyan ettiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 19.06.2007 tarih ve 728 sayılı “Doğal (Tabii) Sitler Koruma Ve Kullanma Koşullarına İlişkin İlke Kararı” ile 1. derece doğal sit alanlarında bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozacak tahribata yönelik hiçbir eylemde bulunulamayacağına karar verildiği,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit
edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında suça konu taşınmazın maliye hazinesi adına kayıtlı olması nedeniyle eylemin hukuka uygun bir zeminde icra edilmediği ve eylemin izne bağlanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki suça konu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğini beyan eden sanığın, tutanak tarihinde bu hususu öğrenmesine rağmen inşai faaliyete devam ettiği, bu nedenlerle savunmasının itibar edilebilir mahiyette olmadığı, sanığın iyi niyetle hareket ettiğinin kabul olunamayacağı, mahkemece sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın suç kastının bulunmadığına, suça konu yerin sit alanı içresinde bulunduğunu bilmediğine, inşaatın sanık tarafından satın alma işlemi yapılmadan tamamlandığına, tutanak tarihinde sanığın yurt dışında bulunduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.