YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/32562
KARAR NO : 2013/4673
KARAR TARİHİ : 27.02.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme, Suç Delillerini Yoketme, Gizleme veya Değiştirme
Hükümler : 1-Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında; TCK’nın 281/1-3, 62/1, 50. maddeleri gereğince mahkûmiyet
2-Sanık … hakkında; TCK’nın 281/1-3, 62/1, 50, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet
3-Sanıklar … ve … hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 50, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
4-Sanık … hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 50, 52/4, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet
5-Sanık … hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 50, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Temyiz Edenler :Sanıklar …, …, …, …, …, …, … müdafileri, Sanıklar …, …, …, …
Taksirle öldürme suçundan sanıklar …, …, … ve … ile suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan sanıklar …, …, …, …, …, … ve …’nin mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler Sanıklar …, …, …, …, …, …, … müdafiileri ile sanıklar …, …, …, … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1.) Sanık … müdafii ile sanık …’nın temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar … ve …’nın baro tarafından atanan zorunlu müdafii Av. …’in atandığından haberdar oldukları ve savunmalarını bu müdafii huzuruyla yaptıkları, yargılamanın zorunlu müdafi tarafından takip edildiği ve hükmün, zorunlu müdafiin yüzüne karşı tefhim edildiği, hükümden sonra vekaletname ile atanan sanık … müdafiinin 23.02.2011 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 05.04.2011 tarihinde, sanık …’nın ise 01.04.2011 tarihinde temyiz ettiklerinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz taleplerinin isteme uygun olarak REDDİNE,
2.) Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar … ve …’nun, baro tarafından zorunlu müdafii atandığından haberdar olmadıkları ve savunmalarının talimat mahkemesince alındığı anlaşıldığından temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar … ve …’nun üzerlerine atılı suçu işlemediklerine, tutulan tutanakları olayın şoku ile okumadan imzaladıklarına; sanık … müdafiinin, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığına, mahkemece de gerekçeli kararda sanığın durumunun değerlendirilmediğine, sair nedenlere; Sanık …’ın üzerine atılı suçu işlemediğine; sanıklar … ve … müdafiinin, sanıkların olaydan sonra traktörü değiştirmelerinin nedeninin, şirket yetkililerinden korkmalarından kaynaklandığına, üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bir gün karşılığı adli para cezasının belirlenmesine esas TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının B-4 bendinde yer alan “bir günlüğü” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenerek, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.) Sanıklar …, … ve … hakkında taksirle öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Olay anında kullanılan traktörün gaz ve fren pedallarının arızalı olduğunun önceden bilinmesine ve traktörün teknik özelliklerinin yolun fiziki şartlarına uygun olmamasına rağmen işçileri taşımada kullanmaya tahsis edilmesi nedeniyle olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma konusu yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … müdafinin, olayda sanığın kusuru bulunmadığına, kazanın kullanım hatasından kaynaklandığına, traktörün hurda ve arızalı olmadığına, olayda ölenin asli kusurlu olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına; sanık … müdafiinin, olay sırasında sanığın şirket müdürü olarak görevli olmakla birlikte olay yerinde bulunmadığına, ölenin asli kusurlu olduğuna; sanık … müdafinin, sanığın kusurlu olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi, keza bir gün karşılığı adli para cezasının belirlenmesine esas TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/2-3. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının C-3 bendinin çıkarılarak yerine “Sanıklara verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanıkların kişiliği, sosyal ve ekonomik durumları ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanıkların ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla sanıkların ayrı ayrı olmak üzere 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına” ibarelerinin eklenerek, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.