YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/32058
KARAR NO : 2014/4294
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
Tebliğname no : 7 – 2010/310762
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 23. (Üsküdar 3.) Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/03/2010
Numarası : 2009/244-2010/140
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 31/03/1994 tarih ve 6523 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilip rölövesi uygun bulunan, aynı Kurul’un 22/06/1995 tarih ve 7504 sayılı kararı ile restitüsyon projesi, 23/03/2004 tarih ve 14447 sayılı kararı ile de restorasyon projesi onaylanan taşınmazda, 08/08/2000 tarihli “gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi” ne istinaden müteahhitlik görevi üstlendiği, Kurul uzmanlarınca yerinde yapılan incelemelerde, suça konu taşınmazda onaylı restorasyon projesine aykırı uygulamalar gerçekleştirildiği belirlenerek, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 07/03/2006 tarih ve 1445 sayılı kararı ile, binanın projeye uygun hale getirilmesi için üç aylık süre verildiği halde binadaki aykırılıkların giderilmediği,
Sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, yargılamaya konu inşaatın kendisi tarafından yapıldığını, 2004 yılında inşaata başlayarak, 8 ay içerisinde bodrum hariç iki kat bina yaptığını, başlangıçta projeye uygun hareket ettiğini, daha sonra proje harici eylem gerçekleştirdiğini, inşaatı bitirdikten sonra 2005 yılında daireleri sattığını söylediği anlaşılmakla, olay yerinde yeniden keşif icra edilerek, tescilli kültür varlığı üzerinde sanık tarafından onaylı projeye aykırı şekilde gerçekleştirilen inşai müdahalelerin yapım zamanının tespiti, suça konu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek, yapımı tamamlanan binadaki dairelerin ne zaman satıldığının, başka bir deyişle hangi tarih itibariyle sanığın taşınmaz ile bir ilgisi kalmadığının belirlenmesi, böylece suç tarihi her türlü şüpheden uzak biçimde ortaya konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Tayin edilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3 maddesi uyarınca denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
3- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanık hakkında tayin edilen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi kanuna aykırı,
5- Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.