YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30898
KARAR NO : 2014/2237
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/106638
Mahkemesi : İncesu Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/05/2011
Numarası : 2009/121 – 2011/139
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında İncesu Sulh Ceza Mahkemesinin 30.05.2011 tarih 2009/121 E.-2011/139 K. sayılı kararıyla, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK’nın 179/3, 62/1 maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasına hükmedilerek, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. bendi gereğince sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ve denetimli serbestlik tedbiri olarak 20 adet ağaç dikme ve bakma tedbirine karar verildiği, 09.09.2011 tarihinde kesinleşen bu kararın gönderildiği Kayseri Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce, tedbirin infazı için kurumlarına 10 gün içinde müracaat etmesi gerektiği ve müracaat edilmediği takdirde mahkemece hükmün açıklanacağı ihtarını içeren bildirimin, sanığın mernis adresine usulüne uygun olarak 17.10.2011 tarihinde tebliğ ettirilmesine rağmen, sanığın başvuruda bulunmaması üzerine Şube Müdürlüğünün tedbir ihlali gerekçesiyle durumun ihbar edilmesi üzerine mahkemesince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, 11.11.2011 tarihli ek karar ile sanık hakkındaki 25 gün hapis cezasına dair hükmün açıklanarak hükmedilen 25 gün hapis cezasının ertelendiği olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14/12/2010 tarih ve 239/257 E.K. Sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, ağaç dikme mükellefiyetinin para sarfı ile yerine getirilebilecek maddi bir edim ihtiva ettiği, hakimin ceza ve mükellefiyet tayininde takdir yetkisi bulunmakta ise de; bu takdirini kanundaki ilkeler çerçevesinde kullanmak durumunda olduğu, bu bakımdan, işlenen suçla ilgisi olmayan, hükümlünün ıslahı amacına hizmet etmeyen “20 adet ağaç dikme ve bakma” mükellefiyetine hükmedilemeyeceği hükmedilemeyecek bir tedbire ilişkin yükümlülük ihlalinden de söz edilemeyeceği, dolayısıyla, denetimli serbestlik tedbirine uymama nedeniyle hükmün açıklanmasına ilişkin şartların oluşmadığı gözetilmeksizin sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında, denetimli serbestlik tedbirine uymama nedeniyle Cumhuriyet savcılığınca mahkemeye ihbarda bulunulması üzerine, duruşma günü belirlenip sanığın davetiye ile çağrılması sonrası sanığın durumunun değerlendirilmesi gerekirken dosya üzerinde yapılan inceleme ile hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2-Sanığın idaresindeki aracı ile seyri sırasında, otobüs durağında bekleyen mağdura çarpması şeklinde meydana gelen olayda, bütün aşamalarda sanıktan şikayetçi olan mağdur S.. C..’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği olaydan yaklaşık 3 saat sonra alınan raporda sanığın 35 promil alkollü olduğunun belirtilmesi karşısında alkol promil miktarı itibariyle sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinden ve atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluştuğundan söz edilemeyeceği, iddianamedeki anlatımda mağdurun yaralanmasından da bahsedildiği ve taksirle yaralama suçu yönünden de açılmış bir dava bulunduğu gözetilip sanığın eyleminin zarar suçu niteliğinde olduğu da değerlendirilerek sadece unsurları oluşan taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
3-5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan 25 gün hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanması ve 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğu gözetilerek, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının TCK nın 50/3 maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesi yerine 5271 sayılı CMK’nın 231/11 ve TCK’nın 50/3. maddelerine aykırı olarak ertelenmesine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.